|
|
|

Yabancı doktorlar Türkiye'de çalışmaya geldiğinde en büyük sıkıntı dil konusunda yaşanacak. türk doktorlar bile çoğu zaman hastayla iletişim kurmakta zorlanırken, onlar ne yapacaklar bakalım?
Sanırım sağlık kentlerinde şöyle diyaloglar geçecektir:
» Tık, tık, tık...
» Gelesen.
» Selamlar doktor bey.
» Salam. Sabahın heyır. ( Selam, iyi sabahlar).
» Sabahları salam yasak mı diyosunuz? Biz nerden bulalım salamı doktor bey?
» Neyse zaten hasta olan kızım. Bir muayene ederseniz.
» Gızım sen yahşi birine ohşayırsan. ( Kızım sen iyi birine benziyorsun).
» Neee! Benim kız kimi okşuyormuş?
» Valla kimseyi okşamıyorum baba!
» Sus kız, doktor yalan mı söylüyor? Ellerinde pişik var, ordan anladı herhalde hııı?
» Pişik ele degel kucaga yaraşır. ( Kedi ellenmemeli, kucağa alınmalı).
» Doktor sen ne diyosun ya.
» Siz haradan gelisiz? ( Siz nereden geliyorsunuz?)
» At mıyız biz, haradan gelelim? Bak böyle konuşmaya devam edersen fena olucak doktooor.
» Kızım soyunasın, sırtına gulag asmag isterem. ( Soyun kızım, sırtını dinlemek istiyorum).
» Babaaa ya, bu adam sırtıma kimin kulağını asıcak yaa. Ben sırtımda kulak falan istemem, büüeeee.
» Kızımı ağlattın.
» Men indi dayandıraram. Maragım kabardı neçe ağlarsan? (Ben şimdi durdururum. Merak ettim, niye ağlıyorsun?).
» Bak hala ne diyo baba yaaa.
» Ağlamasan balam. Baban yaşlıdır, dözebilamaz. (Ağlama çocuğum, baban yaşlıdır, dayanamaz).
» *** artis doktor, anananı da al git bu memlekettennnn. (yumruklar arka arkaya)
» Özümü itirdim. Daglara kar düşende, bülbüle gam düşende, ruhum bedenden oynar gözüme yumuruk gelende...
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
hollywood'un 46 kez işlediği, "uçakta pilotlar ölür ya da bayılır, yolculardan biri (mümkünse bir çocuk) telsiz talimatlarıyla uçağı sağ salim indirir" klişesinin otobüse uyarlanmış hali.
YOLCU:aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden arıyorum. kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.
MERKEZ:evlat sakin ol, muavin orda mı?
YOLCU:hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok!
MERKEZ:tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.
YOLCU:ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!
MERKEZ:düşsün pezevenk! oraya senin oturman lazım.
YOLCU:tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?
MERKEZ:direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.
YOLCU:tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu
MERKEZ:evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki panelde bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor orda?
YOLCU:bismillahirrahmanirrahim.
MERKEZ:hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! hız göstergesine bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?
YOLCU:sıfır.
MERKEZ:nasıl sıfır? dikkatli bak.
YOLCU:sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?
MERKEZ:otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana
YOLCU:duu....
MERKEZ:seni kuş beyinli!
YOLCU:duruyooor
MERKEZ:eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. şoför uyanınca devam edersiniz
|
|
|
|
|
|
| | | |